Pisagor, Yılan, Salome, İlyas, Anima - 1925 Seminerinden Alıntılar

Pisagor, Yılan, Salome, İlyas, Anima - 1925 Seminerinden Alıntılar

Ahlaki fikirlerle hayatımızı yönlendirebileceğimizi düşünmeyi severiz, ancak bu şeyler tutunmaz; eğer tutunsalardı, çoktan doğru yolda olurduk.

Ahlaki görüşler kolektif bilinçdışına dokunmaz.

İrade gücü alanında bir seçeneğimiz vardır, ancak onun ötesinde hiçbir seçimimiz yoktur.

Siyah yılan, içe yönelen libidoyu simgeler.

Salome, anima’dır ve İlyas bilge ihtiyardır.

İçgüdüsel ve tamamen kör olan Salome, İlyas’ın sahip olduğu bilgelik gözlerini görmek için ihtiyaç duyar.

Peygamber figürü, kör anima’nın bir dengelemesidir.

Ben içe dönük bir entelektüel olduğum için, benim anima’m tamamen kör bir duygu içerir.

Benim durumumda anima, yalnızca Salome’yi değil, aynı zamanda yılanın bir kısmını da içerir ki bu da duyumdur.

Hatırlayacağınız gibi, gerçek Salome, üvey babası Hirodes ile ensest ilişkiler içindeydi ve Hirodes’in ona duyduğu aşk sayesinde Vaftizci Yahya’nın başını alabilmişti.

~Carl Jung, 1925 Semineri, Sayfa 99-100.

Gündüz güneşinin geceleyin bir karşıtı olduğu fikri, arketipsel bir fikirdir.

Örneğin Pisagor, dünyanın bir ikizi olduğuna inanıyordu.

Bu fikir, savaş sırasında yayımlanmış anonim bir kitapta da yer alır.

Bu kitap Peter Blobbs—Gerçek Rüyalar (Peter Blobbs—Real Dreams) olarak adlandırılmıştır ve gece yarısı güneşi benzetmesinin ortaya çıktığı ilk rüya, “Sallanan Buhurdanlık Gecesi” (The Night of the Swinging Censer) olarak adlandırılır.

Rüya sahibi, yavaşça insanlarla dolan eski bir katedralin içindedir.

Gün batımı zamanı ya da sonrasıdır.

Katedralin ortasında ileri geri sallanan bir buhurdanlık asılıdır.

Gece ilerledikçe, sallanmalar güçlenir ve aynı zamanda kilise, tüm zamanlardan ve tüm çağlardan kıyafetler giymiş yüzlerce insanla dolmaya başlar.

Sonunda ilkel topluluklar bile içeri girer.

Kilise doldukça, buhurdanlık daha da fazla sallanır ve daha parlak bir şekilde yanar.

Gece yarısında en yüksek noktaya ulaşır ve sabaha doğru azalır; güneşin doğuşuyla tamamen durur.

~Carl Jung, 1925 Semineri, Sayfa 67.

Carl Gustav Jung ve psikolojisini eğlendirerek öğreten ve dünyada tek olan bir roman serisi olduğunu biliyor muydunuz? Daha fazla öğrenmek için lütfen tıklayınız.