Liber Novus ve Kırmızı Kitap Metinlerinde Renk
- Nazlı
- 10 Mar
- 2 dakikada okunur

Liber Novus ve Kırmızı Kitap Metinlerinde Renk
Liber Novus, 1913-1916
Liber Novus metninin analizi, anlatının bağlamında renklerin sıkça göründüğünü doğrulamaktadır (Ek 1).
Metin, yazıldığı çalkantılı tarihi dönemle ve fedakârlık, ölüm ve yeni bir tanrının yeniden doğuş temalarıyla uyumlu olarak, kan ve kanlı ifadelere dair pek çok referans içermektedir. Siyah, beyaz, altın, yeşil, mavi, sarı ve gümüş sıkça geçer.
Önemli imgeler arasında siyah, beyaz ve iridesan (gökkuşağı gibi renk değiştiren) yılanlar, beyaz bir kuş, siyah bir skarab ve böcek, kırmızı bir güneş, Kırmızı Olan, Jung’un “Ben”i olarak yaprak yeşili bir adam ve daimon, siyah bir yabancı (Ölüm), yer kadar karanlık ve demir kadar siyah, altın gözlü bir form ve mavi bir ton veya Mesih yer alır (RB RE:174, 194, 212, 216, 262, 263, 388, 413, 537, 551).
Metin, renklerin lirik ve sembolik çağrışımlarını içerir.
‘Kahramanın Katliamı’ (“The Murder of the Hero”) (Liber Primus, cap. vii) bölümünde, Jung, “Ben”i ve tanımadığı bir yoldaşın Siegfried’i öldürdüğünü rüyasında gördükten sonra, ikinci bir rüya görmüştür:
“Beyaz ipek giyinmiş, renkli ışıkla kaplanmış, bazıları kırmızımsı, bazıları mavi-yeşil tonlarında olan şekillerin yürüdüğü neşeli bir bahçe gördüm.”
(RB RE:162)
Jung, bunu daha sonra, Memories, Dreams, Reflections için Aniela Jaffé ile yaptığı röportajlarda şu şekilde yorumlamıştır:
“Bu rüya, aynı anda hem bir şey hem de başka bir şey olduğum fikrini ifade ediyordu.
Bilinçdışı, bir azizin halesi gibi bir biçimde, bir kişinin ötesine ulaştı.
Gölge, insanları çevreleyen açık renkli küre gibiydi.
Bunun, insanların tamamen tamamlandığı, ‘öteki’ bir dünyanın vizyonu olduğunu düşündüm.”
(Protocols:170; RB RE:162)
‘The Anchorite’ (Liber Secundus, cap. iv) bölümünde, Jung’un “Ben”i, bir çöl keşişiyle karşılaşır ve ardından bir mağarada geceyi geçirir.
Layer 2’nin kehanet bölümünde yalnızlık üzerine şöyle düşünür:
“Güneşten donuk, mayalanmış şaraplardan sarhoş olarak, yüzlerce yıllık antik mezarlarda uzanırsın; duvarları bin güneş yılının birçok sesi ve birçok rengiyle çınlar.”
(RB RE:249)
‘The Magician’ (Liber Secundus, cap. xxi) bölümünde Philemon ile ilk karşılaştıktan sonra, Layer 2’de şöyle der:
“Çok renkli ve ayrılmaz şekilde pırıldadın.”
(RB RE:408)
Böylece, 1915’e kadar, “öteki” dünyayı, bin güneş yılını ve Philemon’u çok renkli, tüm renk skalasını çağrıştıran bir biçimde hayal etti.
~ Diane Finiello Zervas, From the Instinctual to the Cosmic: Jung’s Exploration of Color in The Red Book, 1915-1929/30, s. 33-34
Carl Gustav Jung ve psikolojisini eğlendirerek öğreten ve dünyada tek olan bir roman serisi olduğunu biliyor muydunuz? Daha fazla öğrenmek için lütfen tıklayınız.

Comments