Please Enable JavaScript in your Browser to Visit this Site.

top of page

Dr. Carl Jung’un 1939’daki Hitler Rüyası

Güncelleme tarihi: 25 Şub


Dr. Carl Jung’un 1939’daki Hitler Rüyası


Dr. Jung’un 1939’daki Hitler Rüyası – Rusya Almanya’yı Yener

C. G. Jung Söyleşmeleri: Röportajlar ve Karşılaşmalar (Bollingen Series XCVII)


Kusnacht, 8 Haziran

C. G. içeri girdi; eski C. G., gülümseyerek, kollarını iki yana açmış, bizi karşıladı.


Bize baktı ve Eleanor [Bertine]’ye, “Değişmemişsin,” dedi.


Ve bana, “Ama sen değişmişsin,” dedi. Ben de, “Son gördüğümden beri dünya felaketi yaşandı,” dedim.


Kendisi çok az değişmişti.


Yaşlanmış, evet; yüzü biraz inceleşmiş, daha sert çizgiler ve düzlemlerle, başın genişliğini ve yüksekliğini daha belirgin hale getirmişti.


Saçları biraz daha ince, başının etrafında yumuşak, dağınık teller gibi.


Bunu, “tüylerim” olarak adlandırdı.


“Evet, başım tüyleniyor. Ama berberim onu kesmiyor.”


Ben de, “Zosimos’un anlattığı aynı berber mi?” dedim.


Fakat söylediğimin tamamını duymamış gibi görünüyordu; çünkü, “Hayır, aynı berber değil. Yolun hemen karşısında yaşayan bir berberimiz var,” diye cevap verdi.


Zaman zaman gönderdiği mektuplardan ne kadar memnun olduğumuzu, iletişimimizi nasıl sağladığını konuştuk.


Savaş sırasında, İsviçre’de, o küçük huzur adasında, istilanın sürekli tehdidine rağmen gerçekten huzursuz olmadığını (karnına elini koyarak ifade etti) anlattı; sanki müdahaleye uğramayacaklardı.


1939’da Hitler-Stalin paktı yüzünden büyük bir kaygı duyduklarını, bu paktın, onları kesinlikle yutacağı izlenimini verdiğini söyledi.


O zaman bir rüya gördüğünü anlattı:


“Kendimi, duvarları ve binaları tamamen trinitrotoluen (dinamit) malzemesinden yapılmış bir kalede buldum.


Hitler içeri girdi ve ilahi olarak muamele gördü.


Hitler, bir tepe üzerinde, bir gösteri için duruyordu.


Ben de, karşı tepeye yerleştirildim.


Sonra, alayla kaplı, sinirsel gerginlikle dolu, yerinde duran dev bir manda ya da yak sığır sürüsü, kapalı alana, bir uçtan diğer uca akın etti.


Sürü, aşırı gerginlikle doluydu ve huzursuzca hareket ediyordu.


Sonra, yalnız başına, belirgin hasta gibi görünen bir inek fark ettim.


Hitler, bu inekle ilgili endişelenip benden ne düşündüğümü sordu.


Ben, “Açıkçası çok hasta,” dedim.


Bu noktada, kozakkalar arkadan at binerek geldi ve sürüyü dağıtmaya başladı.


Ben uyandım ve “Her şey yolunda,” hissettim.


Hitler’in ilahi muamele görmesi, dolayısıyla, onu öncelikle insan olarak değil, ‘ilahi’ güçlerin bir aracı olarak görmek gerektiğini hissettirdi; tıpkı Yahuda ya da daha iyisi, Anti-Mesih gibi.


Kaleyi trinitrotoluen malzemesinden inşa etmiş olmaları, kalenin kendi patlayıcı özelliği nedeniyle havaya uçup yok olacağını gösteriyordu.


Sürüdeki sığırlar, içgüdüleri, Alman bilinçdışında serbest bırakılan ilkel, insan öncesi güçleri temsil ediyordu.


Bunlar evcil sığırlar bile değildi, manda ya da yaklardı; oldukça ilkel.


Hepsi erkektir, tıpkı Nazi ideolojisi gibi: kişi ya da birey ilişkilerinin tüm değerleri tamamen bastırılmıştır; dişil unsur ölümüne kadar hasta, bu yüzden hasta inek ortaya çıkar.


Hitler, benden tavsiye istedi; fakat yorumumu sadece teşhisle sınırladı:


“İnek çok hasta.”


Bunun üzerine, sanki hastanın rahatsızlığının farkına varılması kozakkaların dalışını tetikledi.


Hitler, benden tavsiye istedi; fakat ben, “İnek çok hasta,” dedim.


Hitler’in ilahi muamele görmesi, dolayısıyla, onun insan olarak değil, ‘ilahi’ güçlerin aracı olarak görülmesi gerektiğini ima ediyordu; tıpkı Yahuda ya da, daha iyisi, Anti-Mesih gibi.


Kalenin trinitrotoluen malzemesinden inşa edilmiş olması, onun kendi patlayıcı özelliği nedeniyle havaya uçup yok olacağını gösteriyordu.


Sürüdeki sığırlar, Alman bilinçdışında serbest bırakılan ilkel güçleri temsil ediyordu.


Hepsi erkektir; Nazi ideolojisinin tüm değerleri, bireysellik tamamen bastırılmıştır; dişil unsur ölümüne kadar hasta, bu yüzden hasta inek ortaya çıkar.


Hitler, benden tavsiye istedi; ben de, “İnek çok hasta,” dedim.


O anda, kozakkaların gelişiyle, sanki hastanın gölge gibi bir parçası, yani Rusları, sürüyü dağıtmaya başladı.


Hitler’in bu şekilde ilahi muamele görmesi, dolayısıyla, ona bizzat insan olarak değil, ‘ilahi’ güçlerin aracı olarak bakmamız gerektiğini hissettirdi.


Sonuç olarak, ben, Hitler’i, öncelikle insan olarak değil, ilahi güçlerin bir aracısı, tıpkı Anti-Mesih’in ya da Yahuda’nın gibi, değerlendirmemiz gerektiğini anladım.


Ve, kalenin trinitrotoluen malzemeden yapılmış olması, kendi patlayıcı özelliği nedeniyle havaya uçup yok olacağına işaret ediyordu.


Sürüdeki sığırlar, Alman bilinçdışında serbest bırakılan ilkel güçleri temsil ediyordu.

Hepsi erkektir, tıpkı Nazi ideolojisinin temelinde olduğu gibi; bireysel ilişkiler tamamen bastırılmış, dişil unsur ölümüne kadar hasta, bu yüzden hasta inek ortaya çıkıyor.


Hitler, benden tavsiye istedi, fakat ben sadece teşhiste bulundum:


“İnek çok hasta.”


Bu noktada, kozakkalar, yani Ruslar, arkadan at binerek sürüyü dağıtmaya başladı.


Ben uyandım ve “Her şey yolunda,” hissettim.


Ben, bu rüyadan, Hitler’in insan olarak değil, ilahi güçlerin bir aracı olarak görülmesi gerektiğini anladım; tıpkı Yahuda veya Anti-Mesih gibi.


Ayrıca, kalenin trinitrotoluen malzemeden yapılmış olması, onun kendi patlayıcı niteliği yüzünden yok olup gideceğini, sürüdeki sığırların ise, Alman bilinçdışındaki ilkel, insan öncesi güçleri temsil ettiğini, Nazi ideolojisinin tüm değerlerinin tamamen bastırıldığını; dişil unsurun ölümüne kadar hasta olduğunu ve bunun sonucunda hasta inek ortaya çıktığını belirtti.


Kozakkaların Rusları temsil ettiğini söyledikten sonra, ben, “Bundan, Rusya’nın – Almanya’dan daha barbarca ama aynı zamanda daha doğrudan ilkel ve dolayısıyla daha sağlam içgüdüye sahip – Almanya’yı devireceğini çıkarsadım,” dedim.


—Esther Harding, Conversations with Jung, s. 12-13


Carl Gustav Jung ve psikolojisini eğlendirerek öğreten ve dünyada tek olan bir roman serisi olduğunu biliyor muydunuz? Daha fazla öğrenmek için lütfen tıklayınız. 


Büyük Sır Üstadı serisi 4 kitap birarada

Comments

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Add a rating

Bu blog içeriği konusunda her türlü istek ve şikayetinizi aşağıdaki e-postaya yazabilirsiniz.

©2024 Bilinçdışı Yayınları A.Ş.

bottom of page