Çocuk Rüyaları Analizi Semineri Kısım V
- Nazlı
- 20 Şub
- 3 dakikada okunur
Çocuk Rüyaları: Seminerin Sonraki Bir Oturumunda (6 Aralık 1938) Verilen Ek Örnekler
Profesör Jung’un Giriş Notu: “Geçen oturumda, altı yaşındaki bir kızın gökkuşağına tırmanıp cennete ulaşma ve ardından düşme rüyasını tartışmıştık. Şimdi, benzer bir durumla ilgili bir örnek sunması için sözü Sayın Kadinsky’ye bırakıyorum.”
Sayın Kadinsky’nin Paylaştığı Rüya (14 Yaşındaki Bir Erkek Çocuğu):
“Rüyasında gökyüzüne çıkar; orada azizlerden biri (St. Peter) ona ‘Tekrar yeryüzüne dönmen gerekiyor’ der. Çocuk geri dönmek istemez. Bunun üzerine aziz, onu bir tavşana dönüştürür.Aynı çocuk, bir başka sefer de ‘Kuzey Kutbu’na’ gittiğini rüyasında görür.”
Kadinsky’nin Açıklaması:
Bu çocuk, 11 yaşına kadar okulda başarı açısından normaldi. Ancak 12-13 yaş döneminde aniden uyumsuzluklar ve derslerde başarısızlık görülmeye başladı. Özellikle “hayallere dalma” hâli vardı.
İlk rüyada, “Gökyüzüne tırmanma” ve “St. Peter tarafından geri gönderilme” motifi yer alıyor. Çocuk, ‘hayır, kalmak istiyorum’ diyor, ama aziz onu bir tavşana dönüştürüyor. Rüyada “tavşana dönüşme” sanki ‘ayakların yere bassın’ uyarısı gibi.
İkinci rüyada ise çocuk, “Kuzey Kutbu”na çıktığını görüyor. Orası çoğunlukla kimsenin yaşamadığı, gizemli ve uzak bir yer.
Profesör Jung’un Yorumu
Profesör Jung: Bu iki rüya, çocuğun okul performansındaki düşüşle eşzamanlıdır. Çocuk “hayal dünyasına” çekiliyor, gerçeklikle temasını zayıflatıyor. Bir yandan da bilinçdışı, onu geri dönmeye zorluyor. Ama çocuk itiraz edip “Gökte kalacağım!” diye diretince, rüya sembolik bir ceza veriyor: Tavşana dönüştürülmek — yani “kuvvetli, özgür bir kartal olmayı beklerken” onun yerine “çekingen bir tavşan” olma hâli. Bu, aslında çocuğun gerçek hayatta istemediği bir konum ama gereklilik olarak sunuluyor.
Kuzey Kutbu Motifi:
Mitoloji ve sembolizmde Kuzey Kutbu, “dünyanın merkezi” ya da “ekseni” (axis mundi) çevresinde döndüğü kutup noktası olarak geçer.
Ezoterik metinlerde, gök kubbenin tepesinden geçen hayali bir eksen (dünya ekseni) vurgulanır. Ayı takımyıldızı (Büyük Ayı) ve Kutup Yıldızı da burada yer alır.
Alışılagelmişin ötesinde, kimsenin kolay kolay gidemediği, “sırlarla dolu” bir bölgedir.
Bu çocuk, içgüdüsel olarak “merkez”i veya “uç noktayı” arıyor gibi görünüyor. Bilinçdışı ona, “Evet, Kuzey Kutbu en yüce sembolik merkez, ama oraya gitmek ‘yeryüzünden kopmak’ anlamına gelirse tehlikeli olabilir” şeklinde bir mesaj veriyor. Çünkü normal hayatın gereklilikleri (okul, aile, sosyal çevre) ihmal edildiğinde, çocuk kendi iç dünyasında kaybolur.
Profesör Jung:“Vurgulamamız gereken nokta şu: Bilinç, kendini fazla merkeze aldığında veya aşırı idealizme kapıldığında, birey ‘hayatla baş edemiyorum’ diye bilinçdışı fantezilere sığınma eğilimine girer. Çocuklar bunu yoğun yaşar. Rüyalar, aşırılıkları törpülemek ve tekrar dengeye dönmek için devreye girer.”
Toparlama
Gökyüzüne ya da Kuzey Kutbu’na Yükselme: Çocuğun bilinç veya fantezi düzeyini aşırı yüceltme, gerçek hayatın sorumluluklarından kaçma eğilimini sembolize eder.
Geri Çeviren Güç (Aziz / Tavşana Dönüşme / Dünyaya Düşme): Bilinçdışının çocuğa “Topraklan, hayatın somut yönlerinden kopma” uyarısı.
Okuldaki Başarısızlık: Çocuğun günlük hayattaki uyum sorununa işaret eder. Rüyalar, sorunun kökeninin “kendini gerçeklikten soyutlama” olduğuna dair ipuçları sunar.
Bu ek örnek, önceki derslerde incelediğimiz “gökkuşağına tırmanma”, “merdivenlerden düşme” gibi temalarla benzer bir işlev taşıyor. Hepsi de çocuğun yer ile gök arasında sağlıklı bir denge kurması gerektiğini ifade ediyor.
Toplantı ve Örnek Rüyalardan Genel Sonuçlar
Profesör Jung’un Genel Değerlendirmesi:“Önceki örneklerde gördüğümüz gibi, çocuk rüyalarında yükselme, uçma, yukarı çıkma temaları sıkça kendini gösterir. Bu durum, çocuğun bilinçlenme süreciyle ilgilidir. Fakat her yükseliş, beraberinde bir risk de taşır: Gerçeklikten kopmak, gölgede kalması gereken doğal dürtüleri veya duyguları bastırmak. Bilinçdışı, bunu dengelemek için korkutucu figürler (canavarlar, dev adamlar, vb.) veya ‘düşme, geri çekilme’ gibi sahnelerle müdahale eder. Temel amaç, çocuğun ne tamamen aşağıda (ilkel) ne de tamamen yukarıda (soyut) kalmaması, ikisi arasında esnek bir denge kurmasıdır.”
Devam Bölümleri:
Carl Gustav Jung ve psikolojisini eğlendirerek öğreten ve dünyada tek olan bir roman serisi olduğunu biliyor muydunuz? Daha fazla öğrenmek için lütfen tıklayınız.
Comments